Bilinçaltı Yürüyeni – Ön satış
₺ 44,00 ₺ 28,00
“Ben”in fenomenolojik eleştirisi
Sayfa sayısı: 920
Kapak: İnce Kapak
Ebat : 14×21
Medya: 2 adet ek Dvd
Hayatlarınızı hep başkasının hayatına veriyorsunuz, sanki sizinki fazla; onunki eksikmişcesine.
“Varlığım senin,” diyorsunuz, “dostlarım da senin, istersen al hiç kullanma, onurum; karakterim de senin.”
Ardından an geliyor bir şeye tam anlamıyla kendini vermenin yok edici bir yaratıcılık verdiğini fark ediyorsunuz, aslında onun o olmadığını görüyorsunuz, o aslında kimsesiz bir zamir, siz varsanız ben ve biz bilinçsizleşir, yönelimselliği şimdisizdir, aslında onun sesini hep başkasına benzettiğinizi fark ediyorsunuz, aslında kendinizi yok ederken onu var etmediğinizi algılıyorsunuz, sonra başınızı en sert duvara vuruyor ve haykırıyorsunuz:
“Ne yaptım kendi varlığıma böyle… Oysa… Oysa vardım… Ben olmadan önce… Olmadan önce…”
Hiçbir acı duymuyorsunuz, diğerleri de acı duymuyor siz başınızı duvara vurduğunuz için. Duyamazdı zaten.
Birini var etmenin ona ‘ben’ olarak sahip olmak olduğunu düşündünüz, kendinizi kötü hissetmeyin:
Diğerlerinin de olamadığı ‘ben’ çoğu zaman buydu.
……..
Sesi sonradan duydu. Kapıyı kapadı. Baktı. Oda. Yatak. Çarşaf. Küllük. Kahve bardağı. Masa. İp. Keskin yaprak kokusu. Sormuştu. Karşılaşmışlar mıydı daha önce. Sanmıyordu. Biraz yorgundu. Hatırlayamazdı şu an. İzmir’de bulunmuş muydu. Sanmıyordu. İki gece kalacaktı. Neden boğazını kesmeye kalkmıştı. Baktı. Geceydi.
Sabah altıda kalkmıştı yürüyüş için<< dışarıya çıkmayı düşünürlerse, sahil kenarında yeni yapılan bir yol vardı, hayır sabah erken kalkmak gibi bir düşünceleri yoktu, burayı da dolaşacak kadar zamanları yoktu |[ aslında burada da kalmaları gerekmezmiş, kısa bir işleri varmış, ama bilirler miymiş, devlet işleri zaten hep beklendiğinden uzun sürermiş, “demek siz de bir süre noterde çalıştınız,” kuzeni de staj yapıyormuş, “kaç yıl çalıştınızdı?,” kuzeninin de fazla çalışmaya niyeti yokmuş, “hangi noterdi?”, rakamlardan hoşlanmıyordu, yüz yirmi altıncı noterdi, “ o kadar noter var mı bu şehirde?”, o kadar noter yoktu ama neyse pek önemli değildi, bu noterler de ne iş yapar pek anlamış değildi, her yerde tonla noter olurdu zaten, |] tatil için gelmemişlerdi, kardeşinin birisinden bir alacağı varmış, zaten kızıl peygamberi görmüşler dün, yaşama sevinci doluydunuz biliyor musunuz, sahi; ne kadar bensizdiniz,>> deniz kenarına inerdi kahvaltıdan önce, at kestanelerini denize atardı nedenini bilemediği bir sessizlik içinde.
Kitaptan bir pasaj
“Bilinçaltı Yürüyeni – Ön satış” için yorum yapan ilk kişi siz olun
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı.